www.hayatimdegisti.com sitesinden alintidir
Imagine now that there is a door in front of you. The door is closed but in a moment you're going to walk through the door and when you do you'll find yourself on board a luxurious liner on an ocean cruise. So when you're ready - walk towards the door and push it open - push it open - push with your mind - and the door opens easily for you.
Önünde ileride bir kapı olduğunu düşün/hayal et. Birazdan bu kapalı kapıya doğru ilerleyeceksin ve aynı anda kendini okyanusta yol alan/seyreden lüks bir transatlantiğin/geminin güvertesinde bulacaksın. Şimdi hazır olduğunda bu kapıya doğru ilerle ve onu aç – kapıyı iterek aç – zihninde kapıyı iterek açtığını düşün ... ve kapı senin için kolaylıkla açılıyor.
Walk through and close the door gently behind you - then look at how your surroundings have completely changed - notice the colours - notice the way this boat is furnished - and notice also that there is no-one else present here but you. You feel very comfortable on this boat - there is a wonderfully inviting recliner for you to go and relax - so you do.
İlerle ve kapıyı arkandan yavaşça kapat. Çevreye gözat ve etrafındaki herşeyin nasıl değiştiğini gör, renkleri farket, kamaranın nasıl dekore edildiğine bak, şu anda burada senden başka kimse yok kendi kendinesin. Bu gemide kendini çok rahat hissediyorsun, bir köşede rahatça uzanıp gevşeyebileceğin bir uzanma koltuğu var. Koltuğun davetkar görüntüsüne kapılıp uzanıyor ve gevşiyorsun.
You lean back - feeling a little sleepy and very much at home - you can imagine looking through a porthole - you can see the vast blue ocean - it is very calm today and it makes you feel calm as well - calm and relaxed and at ease. It's very peaceful here - just the sound of the gentle waves splashing at the sides of the boat - nothing but sea outside for miles and miles.
Geriye kaykılıyorsun/yaslanıyorsun, biraz uykulu gibisin adeta kendini evinde hissediyorsun. Zihninde geminin lumbozundan/(pencere) baktığını ve dışarıdaki uçsuz bucaksız masmavi okyanusu canlandır. Çok sakin bir gün ve bu senide dinginleştiriyor, dingin ve gevşemiş bir halde çok rahatlamış hissediyorsun. İçinde bulunduğun yer çok huzurlu bir mekan, yalnızca gemiyi adeta yalayıp geçen dalgaların nazik çırpıntısının sesi...dışarıda gözalabildiğine uzanan bomboş okyanus.
You begin to drift into a deep and comfortable feeling - rocking ever so gently from side to side - with the movement of the boat - and closing your eyes - you begin to remember a time from long ago - a time when you were a very small baby - lying safely in your mother's arms - rocking gently from side to side - listening to a lullaby - feeling safe and protected - nurtured and loved - those strong arms around you - perhaps you can even smell your mother's perfume or natural aroma - see her face as she was then - much younger than today - but so loving and protective - rocking you gently from side to side.
Son derece rahat ve derin duygular içine girmeye başlıyorsun...geminin ritmi seni de nazikçe bir yandan diğer yana sallıyor...yavaşça gözlerini yumuyorsun....çok uzun zaman öncesini hatırlamaya başladın...küçük bir bebek olduğun zamanlar...annenin kollarında güven içinde uzanıyorsun ... nazikçe sallıyor seni kollarında...söylediği ninniyi duyabiliyorsun...kendini emin ellerde ve onun himayesinde güvende hissediyorsun ... seni nazikçe saran güçlü kolları arasında, gözetilen ve sevilen olduğunu hissediyorsun ... muhtemelen annenin parfümünü yada doğal kokusunuda hissediyorsun burnunda ... annenin yüzüne baktığında bugüne göre daha genç olduğunu görüyorsun, daha genç ama bir o kadarda sevgi dolu ve koruyucu ... seni kollarında nazikçe sallıyor.
Remember this feeling now - experience it again - having all of your physical and emotional needs cared for - such a safe and comforting feeling - as though you're surrounded by a cocoon of warm loving thoughts - and drift deeper now - go deeper still into gentle hypnotic rest.
Şimdi bütün fiziksel ve duygusal ihtiyaçlarının karşılandığı bu duyguları ve sana hissettirdiklerini hatırla ... bu güzel duyguları şimdi yeniden yaşıyorsun ... o kadar emin ellerde ve rahat hissediyorsun ki; adeta sıcacık, sevgiden dokunmuş düşüncelerden oluşan bir koza tarafından sarmalanmış gibisin ... daha derin duygulara giriyorsun ... giderek daha derin rahat bir (hipnotik)uykuya geçiyorsun.
I want you to hold that feeling of safety and comfort right there - and now that you're bigger and older perhaps you can make those feelings grow stronger - more powerful - more colourful - make them a part of your new awareness - and tell yourself - I am safe - I am wanted - I am loved.
Seni saran bu güvenli ve rahatlatıcı duygular içinde kalmanı istiyorum ... artık büyüdün ve yetişkinsin muhtemelen bu duyguları daha da geliştirip yoğunlaştırabilirsin ... hislerin daha da güçlü ... renkler daha canlı ... bu hisleri yeni farkındalığının/bilincinin bir parçası haline getir ... kendine şunları tekrar et/söyle ... güvendeyim ... isteniyorum/aranılan biriyim ... seviliyorum.
You love yourself - not in a vain or egotistic way - but in a natural healthy way - for you are a child of the Universe - with every right to happiness, safety, love and protection whilst you are here.
Kendini seviyorsun, bu kibirli yada egoistçe bir tutum değil aksine doğal ve sağlıklı bir tutum, çünkü sen evrenin çocuğu olarak dünyaya geldin ve burada olduğun sürece mutluluk, güvende olmak, sevmek, sevilmek ve evren tarafından korunmak senin en doğal hakkın.
Now that you're older your sense of completeness is stronger - you can generate all of these feelings within you - on your own - it's easy - is it not - to feel comfortable, safe, loved and protected. You always do your best for yourself - you are proud of who you are - you love yourself and you like yourself - you believe in and accept yourself for the wonderful person you are.
Şimdi bir yetişkinsin ve ihtiyaçsızlık hissin daha güçlü (kendi kendini idare edebiliyorsun). Bu güzel duyguları kendi kendine üretebilir ve içinde yaşatabilirsin. Bunu yapmak çok kolay ... güvende hissetmek,sevildiğini hissetmek, rahat hissetmek, sevildiğini ve korunduğunu hissetmek....ne kadar kolay değilmi? Kendin için daima en iyi olanı yapıyorsun, kim olduğunla/kendinle gurur duyuyorsun, kendinden hoşlanıyorsun ve dahası kendini seviyorsun. Kendine güveniyorsun ve kendinin harikulade biri olduğunu kabul ediyorsun.
And these feelings can extend beyond your own limitations - you can feel comfortable with others - just as safe and protected - loved and nurtured and wanted - you are your own best friend - you feel wonderful, you are wonderful.
Bu duygularla kendi sınırlarının ötesine geçebilirsin... çevreyle ve insanlarla ilişkilerinde daha rahat hissedebilirsin ... gerçekten güvende ve korunan, sevilen ve kollanan, istenen/aranılan birisin ... kendi kendinin en iyi dostusun, harikulade hissediyorsun ve sen harikasın.
Now - in your mind - in your imagination - open those eyes and look around once more and suddenly you notice that there are six other people in here - all looking as you did - when you first entered the room. But you, knowing how easy it is - talk to each of them and then introduce them to each other - so they no longer feel isolated.
Şimdi, zihninde canlandırdığın halinde gözlerini aç ve birkez daha etrafa bak. Birden orada/kamarada senden başka altı kişinin daha olduğunu farkedeceksin. Onların hepsi de senin içeriye ilk girdiğinde davrandığın gibi çekingen davranıyorlar. Ama sen artık rahatlamanın ne kadar kolay olduğunu biliyorsun, onların herbiriyle konuş ve herbirini diğerlerine takdim et/tanıştır ki böylece kendilerini daha fazla yalnız bırakılmış hissetmesinler.
Feeling better - you look around again and discover - there are now twelve people in the room - no - there are fifteen - so - using your newly acquired skills - you become the icebreaker again and integrate this new group.
Daha rahat ve iyi hissediyorsun, çevrene yeniden bakın, bu kez oniki yeni kişi daha var, hayır hayır tam onbeş yeni kişi. Sen tekrar yeni edindiğin becerilerini kullanıyorsun ve aracılık rolünü üstlenerek yeni gruptaki insanlarıda birbirine kaynaştırıyorsun.
There are many others here now - all living in their own private worlds - each is a person unto themselves - doing their best to reach out and communicate - for isn't that what we all want - to interact with others and so enrich our own lives - to be wanted - accepted - giving and taking and feeling good.
Şimdi birçokları burada seninleler, hepsi kendi özel dünyalarında yaşıyorlar, herbiri kendi başına ayrı bir şahsiyet, iletişim kurmak ve dişa açılmak için en iyi bildikleri yolları deniyorlar, hepimiz kendi yaşamımızı zenginleştirmek ve diğerlerini etkilemek istemez miyiz?. İstenmek, kabul görmek, karşılıklı alışveriş/dialog ve iyi hissetmek hepimizin istediği şeyler değil midir?
Just as you think you are finished - you look up once again and see - the room is now full of people. And your task is to integrate all of these people into comfortable groups. You are the catalyst and feel so natural doing this.
Neredeyse bittiğini düşünmeye başladığın anda, yeniden baktığında odanın/kamaranın ağzına kadar insanlarla dolu olduğunu görüyorsun. Şimdiki alıştırman bütün bu insanları bulunmaktan memnun kalacakları gruplara ayırmak. Sen artık bir katalizör/çözücü görevi görüyorsun ve bunu insanlar arasında yapmak sana çok doğal ve normal geliyor.
In the past you felt uncomfortable being around so many others - but all that has changed now - you realize that mixing with others is an essential ingredient to becoming accepted by them - and this is something you really want. You feel a strong need to get to know people - and you share information about your life with them - as they do with you.
Geçmişte birçok diğer insanın arasında bulunmak sana rahatsızlık verirdi. Fakat artık bunların hepsi değişti, şimdi insanlarla birlikte olmanın, insanlar tarafından benimsenmenin zaruri bir parçası olduğunu görüyorsun ve bu tamda senin yapmak istediğin birşey. İnsanları tanımak için güçlü bir istek duyuyorsun, ve diğerleri sana kendilerinden bahsederken sende onlara kendin hakkında birşeyler anlatıyorsun.
You don't need uncomfortable feelings and thoughts - because you feel safe and protected, nurtured and loved - you feel wanted and you like yourself and you love yourself - you are your own best friend.
Olumsuz, rahatsız edici duygu ve düşüncelere ihtiyacın yok, çünkü sen güvendesin ve korunduğunu hissediyorsun, gözetiliyor ve seviliyorsun, aranılan bir kişi olduğunu hissediyorsun, kendini seviyorsun ve kendi kendinden memnunsun. Sen kendinin en iyi dostusun.
Imagine now - a situation - which - in the past - made you feel uncomfortable in some way - a situation involving others - nod your head when you have a memory of a time like that.
Şimdi zihninde eskiden yaşadığın ve bir şekilde kendini rahatsız hissettiren bir durum canlandır. İletişimde kendini rahatsız hissettiğin başkalarınında olduğu bir durum olsun. Böyle bir durum hafızanda canlandığında başınla onayla.
(Wait for signal) İşaret beklenir
That's good - now see yourself interacting in a way that makes you feel good. As you talk to these people - you realize that they really want to get to know more about you - and you do with them. Listen to the conversation - small talk - or something in depth - notice how interested they are in what you have to say - and when it's their turn to speak you give them the same courtesy - mixing easily with people you didn't yet know.
Tamam güzel.... şimdi zihninde canlandırdığın durumla etkileşim kurarak kendini nispeten iyi hissetmeyi öğreniyorsun. Bu kişilerle konuşuyorken şunu farkediyorsun ki; onlar gerçekten seni daha fazla tanımak istiyorlar ve sende onları tanımak istiyorsun. Konuşmalara kulak ver, kısa dialoglar yada daha etraflıca sohbetler. İnsanların senin söylediklerinle ne kadar ilgilendiklerini farket, onlar konuşmaya başladıklarında da sen aynı nezaketle onları dinliyorsun. İnsanlarla kaynaşmanın ne kadar kolay olduğunu nihayet kavrıyorsun.
And when this new scene is over - give yourself a pat on the back - tell yourself - I am safe - I am wanted - I am loved.
Zihninde eskisinin yerine canlandırdığın bu yeni sahne bittiğinde arkana götürdüğün elinle kendine hafifçe vur ve kendi kendine şunları tekrar et güvendeyim, aranan, istenen biriyim, seviliyorum.
When the time comes to mix with others you'll find that you feel just as good as you do today. These suggestions are deeply embedded in your subconscious mind - and grow stronger and stronger day by day - stronger by the hour - stronger by the minute - stronger by the second.
Artık birileriyle kaynaşmak durumunda kaldığın zaman, kendini aynen bugün olduğu gibi iyi ve rahat hissedeceksin. Bu zihinsel telkinler bilinçaltı zihnine gömüldü ve günden güne daha da güçleniyorlar. Saatler içinde güçleniyor, dakikalar içinde güçleniyor, saniyeler içinde güçleniyorlar.
In a moment I'm going to count from one to five and at the count of five you'll be wide awake and feeling wonderful.
Birden beşe kadar sayacağım, bu geri sayımın sonunda tamamen uyanacaksın ve kendini harika hissedeceksin .
One, two, three, four, five.
1,2,3,4,5
www.hayatimdegisti.com sitesinden alintidir